İletişim olmazsa olmazımız. İş hayatımızda, özel hayatımızda; ailemizle, arkadaşlarımızla iletişim kurmadan, konuşmadan bir günümüz geçmiyor. Bir de kurumları düşünün. İletişim kurmaya bireysel olarak nasıl ihtiyacımız varsa, kurumların da buna ihtiyacı var. Çünkü onların da birer insan gibi; kendine ait bir kimliği, bir karakteri, bir iç dünyası ve bir varoluş sebebi mevcut. Kurumsal iletişim denildiğinde ise ilk akla gelen, reklamlardan ve iletişim faaliyetlerinden çok; kurumun kendini nasıl ifade ettiği olmalı. Kurumsal kimlik ne kadar doğru oluşturulursa ve benimsenirse, kurumsal iletişim ekibinin bunu yansıtması ve büyük topluluklar üzerinde başarıya ulaşması o kadar kolay olur. Karmaşık ve net olmayan bir kimlik algısı, sonraki tanıtım faaliyetlerini de sonuçsuz bırakacaktır. Nehirden akan, denize karışan tertemiz bir suyu düşünün. Kurum olarak ne sunduğunuz ve bununla neyi vaadettiğiniz ne kadar netse, su o kadar berrak olacaktır. Açık deniz ise sizin hedef kitleniz ve sınırları o kadar geniş ki, bir çok nehirden mesaj aktığını düşünürseniz; sizin farkındalık yaratan, çarpıcı ve faydası, avantajları doğrudan ayırt edilebilen mesajlarınız hedef kitlenizin zihninde daha çabuk yer edecektir. Suyun itici gücü ise bu işe ne kadar bütçe ayırdığınız ile doğru orantılıdır. Eğer kazanmak istiyorsanız; bilinir, bulunur ve rakipleriniz arasında belirgin olmaya giden yolda elinizi taşın altına koymalı, belli bir bedel ödemelisiniz.

Kurumsal iletişimin, doğrudan satışı sağlayacağı fikri sizi, bütçenizi yanlış yönetmeye itecektir. Hayatınızda ilk kez duyduğunuz bir firmadan hizmet alma kararı vermeden önce bir düşünürsünüz öyle değil mi? Dolayısıyla önce hedeflediğiniz kitlenin sizi tanımasını, sevmesini ve saygı duymasını sağlamalısınız. Müşterinin zihninde, bunu çok önceden başarmış rakipleriniz arasına katılmak hafife alamayacağınız kadar zor olabilir. Veri kirliliğinin, yerli yersiz bir çok reklamın artık müşterinin zihninde rahatsız edici bir kalabalık yarattığı rekabet ortamında, bıkmadan ve yılmadan, aynı zamanda bıktırmadan o inci çizgiyi yakalayarak önce farkındalık yaratmalısınız. Sizin kulvarınızda olan hizmet sağlayacılarla aynı ortamlarda; fuarlarda, etkinliklerde ve çeşitli faaliyetlerde bulunarak kendinizi göstermeli, “Biz de buradayız.” demelisiniz. Potansiyel müşterileriniz sizi, satışını hedeflediğiniz hizmetlerinizle zihninde güzelce konumlandırmalı. Siz de imajınızı oluştururken, diğer taraftan boş durmayarak, sizi aradıklarında rahatlıkla bulmaları için her yolu açmalısınız. Web sitenizi ve sosyal medya hesaplarınızı, başarılı bir kullanıcı deneyimi yaşatmak ve imajınızı sürdürmek adına güncel ve ilgi çekici tuttuysanız, ikinci adımı da başarıyla attınız demektir.

“Şimdi gelsin satışlar!” demek isterdim, ancak demin bahsettiğim basamakları çoktan çıkmış rakiplerinizle büyük bir rekabet ortamında olabilirsiniz. Pes etmeyin. Müşterilerinize özel sunduğunuz kampanyalarınızla, çağa uygun çözümlerinizle, sürekli geliştireceğiniz hizmet kalitenizle, konusunda uzmanları bir araya getirerek oluşturduğunuz ekibinizle ve müşterilerinizle karşılıklı güven duygusu üzerine kurduğunuz samimi işbirliğinizle başarıya giden yolda emin adımlarla ilerlemelisiniz. Her başarı, sabır ile zamanı birleştirerek gelecektir.

“Sabrınız, gücünüzden daha çok şey başarır.”  Edmund Burke

Türkan Burcu ŞİRİNOĞLU

İşNet Kurumsal İletişim Kıdemli Uzmanı