Birisinin evden çalışması, pijamalarıyla TV karşısında oturup Netflix izliyor olması anlamına gelmez. Yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre, uzaktan çalışan insanlar her gün ofiste çalışan insanlardan daha üretken oluyor.
Günümüzde, her gün daha fazla insan uzaktan çalışmayı tercih ediyor. Geçtiğimiz aylarda yapılan bir Gallup araştırmasına göre, çalışan Amerikalıların %43’ü haftada belli zamanlarını evden çalışarak geçiriyor. Bu insanların %34’ü ise haftanın dört veya beş günü ofis dışında çalışıyor.
Uzaktan çalışmanın çalışanlar ve de işletmeler için pek çok avantajı bulunuyor. Dağıtılmış bir işgücü yalnızca bir işletmenin giderlerini azaltmıyor, aynı zamanda şirketlerdeki çalışan işten ayrılma oranını (employee turnover) azaltıyor ve işe alım süreçlerini verimlileştiriyor. Fakat elbette her şeyde olduğu gibi uzaktan çalışmanın da kendi zorlukları var. Uzaktan çalışmayı veya dağıtılmış bir ekip kurmayı düşünüyorsanız mutlaka bilmeniz gereken 16 şeyi sizle paylaşmak istiyoruz:
Uzaktan çalışanlarda daha az işten ayrılma görülüyor: Ofis dışında çalışan insanların bir şirkette kalma olasılıkları daha yüksek. OWL Labs ve TINYpulse tarafından hazırlanan State of Remote Work 2017 raporuna göre, uzaktan çalışmayı destekleyen şirketlerin, desteklemeyen şirketlere göre çalışan işten ayrılma oranı %25 daha az.
İşe alım süreci daha hızlı oluyor: Zaman zaman bir şirketin işe alım süreci haftalar, hatta aylar alabilir. Ancak, eğer bu şirketler dağıtılmış bir işgücüne geçiş yaptıysa bu sorunu daha hızlı çözebilmeleri mümkün. Tamamen dağıtılmış bir işgücüne sahip şirketlerin yeni çalışan işe alma süreçleri yaklaşık %33 daha az sürüyor.
Uzaktan çalışanların çoğu satış alanında çalışıyor: Çoğunlukla uzaktan çalışan insanları işe alan bir şirket arıyorsanız, en mantıklısı satış pozisyonundaki işlere bakmak. Pazarlama, mühendislik, müşteri hizmetleri, bilgi teknolojileri ve finans gibi sektörlere kıyasla satış sektöründe uzaktan çalışanların işe alınma oranı ortalamadan %66 daha yüksek.
Küçük şirketler uzaktan çalışanları daha çok işe alıyor: Uzaktan çalışmayı düşünüyorsanız, büyük şirketlerden çok küçük şirketlere bakmalısınız. State of Remote Work 2017’ye göre, küçük şirketlerin tam zamanlı uzaktan çalışanları işe alma olasılığı büyük şirketlere göre iki kat daha fazla.
Yöneticilerin uzaktan çalışma olasılığı oldukça düşük: Uzaktan çalışma konusunda, yöneticilere kıyasla bireysel çalışanların buna daha elverişli bir konumda olduğunu görürsünüz. Tam zamanlı uzaktan çalışanların bireysel çalışan biri olma olasılığı yönetim pozisyonunda çalışan biri olma olasılığından iki kat daha yüksek.
Uzaktan çalışanlar daha üretken oluyor: Yakın zamanda yapılan bir araştırma, uzaktan çalışanların ofiste çalışan insanlardan daha üretken olduğunu tespit etti. Çalışmanın yazarlarından biri olan Alan Felstead, “Bizim araştırmamız; çalışanlar, uzaktan çalışmanın verimsizlik olmadığını göstermeye çalışırken artan bu çabadan işverenlerin de faydalanacağını gösteriyor.” dedi.
Uzaktan çalışanlar işten uzaklaşma konusunda sıkıntı çekiyor: Uzaktan çalışmayan birçok insan için ofisten ayrılıp işle ilgili olmayan ofis dışı kişisel hayatlarına odaklanmak önemlidir. Ne yazık ki uzaktan çalışanların böyle bir avantajı bulunmuyor. Aynı araştırmaya göre, ister bir kafede ister bir evde çalışıyor olsun, uzaktan çalışan kişiler iş günlerinin sonunda rahatlayıp kendilerini işten uzaklaştırma konusunda sıkıntı çekiyorlar. Felstead, “Uzaktan çalışanlar, iş ve işle ilgili olmayan yaşamları arasındaki sınırları çizmek konusunda zorluk yaşıyorlar.” diyor.
Uzaktan çalışanlar daha mutlu: İş hayatı ve kişisel hayat arasındaki çizgiyi çizmekte zorluk yaşamaları mutsuzlar anlamına gelmiyor. Aslında aynı araştırma, uzaktan çalışan insanların kuruma olan bağlılığının ve iş tatmininin daha yüksek olduğunu ve bunun sonucunda da iş hayatlarında genel olarak daha mutlu olduğunu tespit etti.
Uzaktan yapılan işler daha yoğun oluyor: Ofiste olmadığınızda ve bir patron veya yönetici ile yüz yüze iletişim kurmadığınızda, başka insanların sizin iş yükünüzü anlaması zor olabilir. Araştırmaya göre, uzaktan çalışanların iş yoğunluğu daha fazla oluyor. Uzaktan çalışanların %39’u işlerini tamamlamak veya iş yüklerini azaltmak için genellikle resmi iş saatlerinden daha fazla çalıştığını söylüyor.
Ev, bir işi bitirmek için en iyi yer: FlexJobs tarafından gerçekleştirilen 5.500’den fazla çalışanı inceleyen bir araştırmaya göre, insanlar aslında evden çalışmayı tercih ediyorlar; özellikle de yapmaları gereken çok fazla iş olduğu zamanlarda. Çalışanların sadece %7’si en verimli şekilde ofiste çalıştıklarını söylerken, araştırmaya katılan çoğunluk “gerçekten işle ilgili bir şeyler halletmeleri gerektiğinde” evin en iyi yer olduğunu söylüyor.
Uzaktan çalışanlar işlerine daha bağlanmış (engaged) durumda: Uzaktan çalışma verimliliği artırmanın yanı sıra, çalışanın işe odaklanmasını da artırabilir. Gallup araştırmasına göre, her gün ofiste çalışan insanlara kıyasla, uzaktan çalışan insanların zamanlarının %60 ile %80’inde işe bağlılık oranı daha yüksek.
Dağıtılmış bir işgücü daha güçlü ilişkiler oluşturabilir: Uzaktan çalışanların patronlarını veya meslektaşlarını her gün görememeleri, ilişki kurmanın önemli olduğunu düşünmedikleri anlamına gelmiyor. Aslında, uzaktan çalışan kişiler normal çalışanlardan daha fazla takdir edildiğini hissediyor ve iş hayatlarındaki insanların hem profesyonel hem de kişisel olarak onlara daha çok değer verdiğini düşünüyor. Gallup çalışmasına göre, “Yöneticilerden ve iş arkadaşlarından uzakta geçen ek süreye rağmen tüm çalışanlar, iş hayatlarındaki birinin onlara bir birey olarak değer verdiği, ilerlemelerini desteklediği ve ilerlemeleri hakkında onlarla konuştuğu konusunda aynı fikirdeler.”
Dağıtılmış ekipler işletme maliyetini azaltıyor: Daha fazla insan uzaktan çalıştıkça, işletmelerin gayrimenkul ve genel masrafları daha az oluyor.
Daha az gün kaybı yaşıyorlar: Çalışanlar hastalandıklarında veya ofisten uzakta bir güne ihtiyaçları olduğunda; bu, hem çalışanın geride kalmasına neden oluyor hem de şirkete zarar veriyor. Uzaktan çalışma ise çalışan yokluğunu (absenteeism) yaklaşık olarak %60 azaltıyor.
Dağıtılmış bir işgücü çevrenin korunmasına yardımcı oluyor: ABD Nüfus Bürosu’na göre, 2015’te ABD genelindeki çalışanların işe gidip gelme süresi ortalama 26.4 dakikaydı. Ancak, her yıl bu ortalama süre daha da arttı ve yolda çok zaman harcayan (90 dakika veya daha fazla) insanların sayısı da aynı şekilde yükseldi. Dağıtılmış bir işgücü çalışanlara zaman kazandırmanın yanında, şirketlerin karbon ayak izini de azaltıyor. Örneğin, 2012 yılında Dell bir hedef belirledi ve 2020 yılına kadar çalışma şeklinin yarısını uzaktan çalışmaya dönüştürmeye karar verdi.
Uzaktan çalışanların daha az masrafı oluyor: Uzaktan çalışanların iş yerine ulaşmak için bilet veya benzin almak gibi masraflar konusunda endişelenmesi gerekmiyor. Bununla birlikte, uzaktan çalışanlar; kuru temizleme, iş kıyafetleri ve öğle yemeği gibi konularda da daha az harcama yapıyorlar. Bunların hepsi önemli miktarda tasarruf etmek demek oluyor.
Kaynak: Entrepreneur